A
Adrenal Bez:
Böbrek üstündeki salgı bezi
Ampirik:
Deneyime ve gözleme dayanan
Androjen:
Testosteron veya androsteron gibi, erkeksi karakter özelliklerinin gelişimini ve devamlılığını kontrol eden bir steroid hormon.
Anejakülasyon:
Ejakülasyon olmaması.
Anestezi:
İlaçla uyuşturma veya uyutma
Antioksidan:
Oksidan maddelerin (radikaller) verdiği zararı tamir eden maddeler, vitaminler.
Antisperm antikorlar (ASA):
Sperme yapışan ve spermin hareketini veya ovumu (yumurta hücresi) dölleme yeteneğini engelleyebilen antikorlar. Hem erkeklerde hem kadınlarda oluşabilir.
Aspirasyon:
Hava ve sıvıların emilmesi işlemi
Azoospermi:
Dışarıya atılan menide hiç sperm bulunmaması
E
Edinsel:
Doğumda bulunmayıp sonradan edinilen/ortaya çıkan
Ejakülasyon:
Meninin penisten dışarıya atılması
Ekzokrin:
Bezin salgısının bir kanal ile yakın çevreye akıtılması
Embriyo:
Döllenmiş yumurta
Endokrin:
Hormonlarla ilgili
Epididim:
Testisin üzerinde bulunan organ
Epididimal:
Epididim ile ilgili olan
Ereksiyon:
Penisin kavernöz cisimlere kan dolması ile sertleşmesi
Erektil disfonksiyon:
Cinsel ilişkiyi gerçekleştirecek yeterlilikte bir ereksiyona ulaşamama ya da sürdürememe durumu
Erken boşalma:
Cinsel birleşme sırasında doyum noktasına çok hızlı ulaşılması
H
Hipofiz bezi:
Beyin tabanında burun arkasının üst kısmına uyan bölgede bulunan, hormon salgılayan bir salgı bezi
Hipogonadizm:
Testislerin yeterli erkeklik hormonu (androjen) salgılamaması durumu
Hipotalamus:
Beyin ile hormon sistemi endokrin sistem arasındaki bağlantıyı kuran beyin bölgesidir. Başlıca görevleri beslenme cinsel davranışlar vücut ısısı ve biyolojik saatin düzenlenmesidir.
Hormon:
İçsalgı. Vücuttaki hücrelerden salgılanır ve kan yoluyla uzaktaki bir organa/dokuya giderek orada etkisini gösterir.
S
Spermatogonlar:
Germ hücrelerinin farklılaşmasıyla oluşan, spermatogenezin başlangıç hücreleri
Salgı bezi:
Salgı yapan organ/doku.
Semen:
Erkek üreme sıvısı, meni
Seminal vezikül:
Duktus deferens ile birleşerek prostat bezinin içinden geçen ve üretraya boşalan kısa bir ejakülatuar kanal oluşturur; semene katılan bir sıvı salgılar.
Serbest oksijen radikali:
Oksijen içeren radikal.
Serbest radikal:
Yörüngesinde eşleşmemiş elektron bulunan atom. Diğer moleküllere, hücrelere zarar verebilir.
Skrotum:
İçinde testislerin bulunduğu, vücut dışında doğru çıkıntı yapan organ
Sperm hareket parametreleri:
Spermatozoonların hareket etme özelliklerini niteleyen bir özellik anlamına gelir.
Sperm hızı:
Sperm hareketine ilişkin, mikrometre/sn olarak gösterilen bir BDSA ölçütü.
Sperm kalitesi:
Spermin durumu veya sağlığı; hareketlilik, hızlı ilerleyici hareket, sayı, konsantrasyon ve morfoloji ile değerlendirilir.
Sperm konsantrasyonu:
Belirli bir hacim birimi içinde bulunan ve genellikle mililitre (ml) başına sperm sayısı olarak ifade edilen sperm miktarı
Sperm olgunlaşması:
Spermatozoonların tam hareketlilik ve yumurta hücresini dölleme yeteneği kazandığı süreç. Bu süreç öncelikle epididimde gerçekleşir.
Sperm sayısı:
Ejaküle edilen toplam sperm. Sperm konsantrasyonu ile toplam ejakülat hacminin çarpılmasıyla hesaplanır
Sperm:
Spermatozoon, erkek üreme hücresi
Spermatid:
23 kromozom taşıyan olgunlaşmamış sperm hücresi
Spermatogenez:
Sperm oluşum süreci
Spermatogenez:
Spermatositogenezi ve spermiogenezi içine alan, spermatozoonların oluşum süreci.
Spermatogenik hücreler:
Spermatogenez sonucunda sperm haline gelen hücreler
Spermatosit:
46 kromozom taşıyan olgunlaşmamış sperm hücresi. Spermatositler testislerde bulunurlar ve burada bölünerek spermatid adı verilen ve sadece 23 kromozom taşıyan iki hücre meydana getirirler.
Spermatositogenez:
Spermatogonların önce spermatositlere daha sonra spermatidlere geliştiği, spermatozoonların oluşumunun birinci aşaması. Bu süreç testislerde gerçekleşir.
Spermatozoa:
Olgun sperm hücresi anlamına gelen spermatozoon teriminin çoğulu
Spermiogenez:
Spermatidlerin spermatozoonlara dönüştüğü, spermatozoonların oluşumunun ikinci aşaması. Bu süreç epididimde gerçekleşir.
Sterilite:
Üreme yeteneğinin tamamen kaybolması.